10 Aralık 2014 Çarşamba

KARA PELERİN

Gecenin kara pelerini herkesi aynı şekilde örter! 

                                                                                                                     ANONİM




Güneşin parlaklığının üzerine siyah bir perde çekilmesiyle başlar, gece. Ne sancılar doğacaktır o siyah perdenin üzerine... Geceye gizem, yüreğe hüzün yaraşır! 

Gündüzün kalabalığı, sesleri silinir şehirden. Sokak lambaları, çöp karıştıran kediler ve üç beş insan dolanır boş boş sokaklarda. Gecenin ürpertici koynunda cesaret yalnızlara yaraşır!

Gecenin karanlığında iki sevgilinin gözleri buluşur, bir mum ışığının kıyısında. Mezarlıklar daha da bir ürpertir insanoğlunu! Sokak satıcıları yoktur artık mahalle aralarında... 

Çocuklar oynamıyordur şehrin sokaklarında. Özenle çekilmiştir perdeler... Üç beş haylaz dışında şehir de yalnız kalır geceleri! 

Şaire sorsan yeni mısralara gebedir gece... Berduşa sorsan sevdalısına... Hırsıza sorsan kötülükler saklıdır geceleri sokaklarda... 

Güneş şehri terk edip ay ve yıldıza emanet ettiğinde nöbeti, herkes bir başka telden çalar hayat türküsünü... 

Gazete kağıdı bile bin bir çeşit anlam taşır gecede. Günlük gazeteler okunup atıldığında yol kenarlarına, geceleri bir ev size yorgan olurlar kimi zamanlarda... Bir de bakmışsın ki ulu orta bir ayyaş saklanır bira şişesini sarmış gazete kağıdına... 

En çok yalnızlar sever geceleri. Kara pelerin bir başka gülümser onlara. Şen kahkahalar, topuk sesleri, araba kornaları, sokak satıcılarının gür sesleri gidiverir bir anda şehrin sokaklarından. Bir sessiz çığlık çöker gece ile birlikte. Bu kez uluyan köpekler, bir yazarın daktilosunun tıkırtısı, demli çayların içerisindeki çay kaşığının şıkırtısı... En ufak ses bozar sessiz çığlığı. Yalnızlar yüzleşirken yaralarıyla, faniler usulca girerken kuş tüyü yataklarına, aşıklar mum ışıklarıyla süsledikleri sofralarda karşılarlar geceyi... 

Herkes bir parça yalnızdır aslında gece yarısında. Gölgen bile terk etmiştir seni... Arkanı döndüğünde sadece geçmişinin izleri! Sanki sabahın muhasebesi için konmuş yeryüzüne geceleri...

Yaz akşamlarında bile serin olur, akşamüstüleri... 

Zulmü örten, ölüyü gizleyen, içini ürperten, yalnızlığa örülü bir girizgah başlamaktadır çünkü!